Dünyaca ünlü keman virtüözü Suna Kan, 86 yaşında hayatını kaybetti.
Türkiye’nin en iyi keman virtüözlerinden biri olarak kabul edilen ve yeteneği küçük yaşta “Harika Çocuk” olarak tanımlanan Suna Kan, 86 yaşında hayata gözlerini yumdu.
“KEMANIN KUTUSUNU ŞİMDİLİK KAPATTIM”
Mayıs 2017’de sağlık sorunları nedeniyle uzun bir süre konser vermediğini hatırlatan usta sanatçı, “Şimdilik bu dünyadan ayrılana kadar kemanın kutusunu kapattım” sözlerini kullandı.
“KALBİMİZDE HER ZAMAN YAŞAYACAK”
Acı haberi sosyal medya hesabından duyuran Gülsin Onay, “Suna Kan’ı kaybettik. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Başta başta olmak üzere tüm yakınlarına, sevenlerine ve müzik camiasına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. oğlu Ömer Üstel.Yeri doldurulamaz değerli kemancımızı kaybetmenin üzüntüsü içindeyim.Yüreğimizde her zaman yaşayacak eşsiz hatıraları ve plakları ile.” Sözleriyle hüznünü dile getirdi.
SUNA KAN KİMDİR?
Suna Kan 1936 yılında Adana’da doğdu.Babası Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası viyola sanatçısı Nuri Kan’dır.5 yaşında babasından keman öğrenmeye başladı; daha sonra aile dostu Hulusi Karsel’den keman dersleri aldı. Ankara Devlet Konservatuarı sınavlarını kazanarak Avusturyalı eğitimci Walter Gerhardt ile başladığı temel keman eğitimine İzzet Nezih Albayrak ve Gilbert Back ile devam etti; son olarak Liko Amar ile çağdaş müzik çalışmaları yaptı.
İlk resitalini 18 Nisan 1946’da Ankara Devlet Konservatuarı konser salonunda verdi. Mozart’ın 5. Keman Konçertosu’nu seslendirdiği bu resital nedeniyle “Harika Çocuk” lakabını ve eğitimine Avrupa’da devam etme zorunluluğunu dile getirdi. öne çıktı. 1948 yılında özel olarak çıkarılan “İdil Biret ve Suna Kan’ın Müzik Eğitimi İçin Yabancı Ülkelere Gönderilmesi Hakkında Kanun” (Harika Çocuk Kanunu) ile devlet burslu olarak yurt dışında eğitim görme imkânı doğmuştur. Bir süre sonra ailesiyle birlikte Roma’ya gitti; Birlikte çalışacağı eğitimcinin öldüğünü öğrenince Paris Konservatuarı’na gönderildi.[1] . Paris’te Gabriel Bouillon ile birlikte çalışan Suna Kan, 1952 yılında konservatuardan birincilikle mezun oldu.
Okuldan mezun olduktan sonra repertuvar çalışmalarına Gabriel Bouillon ile devam etti ve uluslararası yarışmalara katıldı. Viotti Yarışmasında birincilik ödülü (1955), Münih Yarışmasında İkincilik ödülü (1956), Long-Thibaud Yarışmasında Paris Şehri ödülü (1957) kazandı.
1957’de Türkiye’ye döndü ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın solistliğine atandı. 1960 yılında müzisyen ve müzik eleştirmeni Faruk Güvenç ile evlendi. 1960 yılında Türkiye’nin ilk konser piyanisti Ferhunde Erkin ile kurduğu keman-piyano ikilisi ile Türkiye’nin birçok yerinde oda müziği konserleri ve resitaller verdi. İkili yurtdışında çeşitli merkezlerde resitaller verdi. Daha sonra Almanya’da eğitimini tamamlayan Gülay Uğurata ile ikili kurdu. Tam 29 yıl birlikte oynadılar.
Suna Kan, 1970’lerin başında şef Gürer Aykal ve eşi Faruk Güvenç ile Ankara Oda Orkestrası’nın kuruluşunda yer aldı. Orkestra yurt dışında yüzden fazla konser verdi; Birkaç kayıt yaptı. 1977-1986 yılları arasında Ankara Oda Orkestrası’nda solist ve solist olarak görev aldı.
Geniş bir repertuara sahip olan Kan, Türk bestecilerinin keman için ürettikleri repertuarın önde gelen yorumcularından biridir. Necil Kazım Akses’in Keman Konçertosu’nun ilk icrasını seslendiren sanatçı, sıklıkla yorumladığı Ulvi Cemal Erkin’in Keman Konçertosu’nun en güzel icracılarından biri olarak kabul ediliyor. Ahmet Adnan Saygun’un Keman Konçertosu’nu da birçok kez seslendirdi. 1971’de Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı Talat Sait Halman’ın Cumhurbaşkanlığı Konser Salonu’nda düzenlemek istediği Itri konserine karşı çıktı, hatta Başbakan Nihat Erim’e mektup göndererek, “Eğer O salonda Türk müziği icra ediliyor, devlet sanatçısı unvanımı geri vereceğim.” Talat Sait Halman’ın tüm çabalarını geri çevirerek Itri konserinin iptal olmasına neden oldu. Bu olay sonucunda Talat Sait Halman Kültür Bakanlığından istifa etti.
1988 yılında diplomat Halit Güvener ile evlendi ve Macaristan’da büyükelçilik görevinde bulundu. Sanatçı, 1996 yılında Sevda – Cenap And Müzik Vakfı Altın Onur Madalyası ile ödüllendirildi. 1997 yılında Müşerref Hekimoğlu’nun yazdığı “Suna Kan: Kendi Şarkısını Duyuran Keman” kitabı Sevda – Cenap And Müzik Vakfı tarafından yayınlandı.